Uluslararası insan hakları ve hukuk örgütlerinin ortak açıklamasında, Pehlivan’ın keyfi bir şekilde tutuklandığı, hakkında hiçbir somut kanıt sunulmadan çeşitli suçlamalarla soruşturmalara maruz kaldığı vurgulandı. Pehlivan’ın, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleme girişimlerine yönelik eleştirileri sonrası hedef alındığı, müvekkilini temsil ettiği için siyasi baskıya uğradığı belirtildi.
Açıklamada, Pehlivan’ın avukatlık mesleği kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle “kara para aklama”, “hakaret”, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs”, “tanığı etkilemeye teşebbüs” gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldığı hatırlatıldı. Özellikle 19 Haziran 2025’te Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı izni gerekmekteyken bu izin alınmadan açılan soruşturmayla tutuklandığı kaydedildi.
Pehlivan’ın yanı sıra İmamoğlu’nun diğer avukatlarının da sistematik şekilde hedef alındığına dikkat çekilerek, İstanbul Barosu üyeleri ve Türkiye genelinde avukatlara yönelik kapsamlı bir sindirme kampanyasının yürütüldüğü vurgulandı.
“ULUSLARARASI HUKUK İHLAL EDİLİYOR”
Açıklamada, avukatların müvekkilleriyle özdeşleştirilerek cezalandırılmasının uluslararası hukuk ve insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu hatırlatıldı. BM Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler, Avrupa Konseyi tavsiye kararları ve Avrupa Avukatlık Mesleğinin Korunmasına İlişkin Sözleşme gibi belgelerin açıkça ihlal edildiği ifade edildi.
Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler gereği ifade özgürlüğü, adil yargılanma ve barışçıl toplanma hakkını güvence altına almakla yükümlü olduğu, ancak avukatlara yönelik keyfi gözaltılar, seyahat yasakları ve fiziki engellemelerle bu hakların ihlal edildiği belirtildi.
ACİL SERBEST BIRAKMA VE BAĞIMSIZLIĞA SAYGI ÇAĞRISI
Ortak açıklamada, Türk yetkililere Pehlivan’ın derhal ve koşulsuz serbest bırakılması, avukatlara yönelik tüm siyasi güdümlü soruşturmaların düşürülmesi ve Avukatlık Kanunu’na uyulması çağrısında bulunuldu. Uluslararası kuruluşlardan da Türkiye’ye baskı yapılması, gözlem heyetlerinin gönderilmesi ve avukatların duruşmalarının izlenmesi talep edildi.
DAYANIŞMA MESAJI
Açıklama, “Av. Mehmet Pehlivan, İstanbul Barosu ve Türkiye’de hukuk devleti ve insan haklarını savunan tüm avukatlarla tam dayanışma içindeyiz. Bu yargılamalar yalnızca bireylerin değil, adalete erişim ve hukuk düzeninin bütününe yönelik bir tehdittir” ifadesiyle son buldu.
Ortak açıklamaya imza atan kuruluşlar arasında Uluslararası Af Örgütü, Avrupa Barolar ve Hukuk Dernekleri Konseyi (CCBE), Alman Barolar Birliği (DAV), Uluslararası Barolar Birliği İnsan Hakları Enstitüsü (IBAHRI), Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ), Dünya İşkenceye Karşı Örgütü (OMCT) ve daha birçok saygın insan hakları ve hukuk örgütü yer aldı.
